Yarımada Ortak Yaşam Platformu tarafından “Eşitlikçi, özgürlükçü, paylaşımcı, adil, sürdürülebilir, ekolojik bir yaşam için Yarımada bütün!” sloganıyla bir arama konferansı düzenlendi..
Çeşme Turizm ve Tanıtma Derneği (ÇEŞTUR) ile Çeşme Yaşam Platformu hafta sonunda Seferihisar Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Yarımada Ortak Yaşam Platformu tarafından düzenlenen arama konferansına katıldı. Konferansa başta CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere, Çeşme, Karaburun, Urla, Güzelbahçe ve Seferihisar’dan yaklaşık 150 sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Moderatörlüğünü gazeteci-yazar Nihat Demirkol’un yaptığı etkinlik saat 10:00’da başlayıp, 15:30’da sona erdi. Katılımcılar İzmir Yarımadası’nın sorunlarını ve geleceğini masaya yatırdı, raporlar hazırladı. Moderatör Nihat Demirkol tarafından, konferansa katılanlarla birlikte swot analizi yapılarak Yarımada’nın güçlü yönleri, zayıf yönleri, fırsatları ve tehditleri saptandı.
SAKIZKÖY PROJESİNİN HEDEFİ 15 BİN AĞAÇ
Oluşturulan toplam sekiz çalışma grubundan biri olan Kırsal Kalkınma Projesi’nin katılımcıları, ÇEŞTUR Başkanı Ahmet Aktaş, ÇEŞTUR Başkan Yardımcısı ve Projeler Koordinatörü Hüseyin Boyacı, Çeşme Yaşam Platformu’ndan Alev Çağlar ve Elif Zurnacı, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Mordoğan’dan Sakız Dede olarak bilinen Mustafa Özer, Hatun Güler, Seval Çaylak, Önder Çaylak, Binnur Özmen ve Jale Akmel’den oluştu. Katılımcılar genel stratejiyi belirlemeden önce İzmir Yarımadası’nın kaybolmaya yüz tutan tarım değerleri üzerine görüş bildirdiler. Hüseyin Boyacı ÇEŞTUR’un Sakızköy Projesi’yle ilgili bilgi verdi. Boyacı, “Sakız ağacının anavatanı İzmir Yarımadası’dır. Ama çiftçiyi tatmin edecek ürün hasatı süresinin en az beş yıl olması nedeniyle bu toprakları terk etmiştir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2014 – 2019 yılları arasında 5 yıl sürecek Sakız Eylem Planı kapsamında 96 bin fidanı toprakla buluşturacağını ilan etti. Biz dernek olarak 15 bin sakız ağacı yetiştirmeye talibiz” diyerek, proje hakkında kısa bilgi verdi.
ÖNCE TANIMI YAPILDI
Kırsal Kalkınma Projesi’ni, ‘Kırsal’da yöresel değerlerin ve tarım alanlarının korunarak, yerel halk ile birlikte üretimin sürekliliğini sağlayarak kalkınmak’ olarak tanımlayan çalışma grubu, bulgulara göre Kırsal Kalkınma’nın, ‘Sorunlu, kronik, yarımadanın tümünü ilgilendiren ama aynı zamanda genel, kaynağı yarımadanın dışında olan bir olgu’ olduğunu vurguladı.
KOOPERATİFLEŞME/ÜRETİCİ BİRLİĞİ
‘Önceliklerin Ele Alınmasına Yönelik Önerileri Değerlendirme Çalışması’nda, ‘Kooperatifleşme/Üretici Birliği’ birinci öneri olarak ön plana çıktı. Önerinin avantajı ‘Örgütlü güç, birliktelik ve organize olmak’ olarak kayda geçerken, önerinin uygulanmasındaki zorlukların; ‘bürokratik engeller, yasal zorluklar ve olumsuz deneyimler’ olduğu rapora yazıldı.
NELERE SAHİP OLDUĞUMUZU GÖRELİM
İkinci öneri, ‘Durum tespiti ile Doğal ve Kültürel Envanter Çalışması yapılması’ydı. Önerinin avantajı olarak nelere sahip olduklarımızı göreceğimizi, uygulama zorluklarının ise insan ve maddi kaynak olduğu belirlendi. Genel değerlendirmede; ilerideki çalışmalara temel oluşturacak bilgilere sahip olunacağına dikkat çekildi.
BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ YAZILMALI
‘Seçilen Önceliğe Ait Somut Görüşmeler Bildirme Çalışması’ kapsamında; yarımadada ortak çatı örgütü altında yapılacak örnek üretimin, olumsuz örneklerden kaynaklanan direnci kırması ve dolayısıyla bir başarı öyküsü yazılması (Burada Tunç Soyer hayata geçirdikleri Mandalina Üreticileri Birliği’ni örnek gösterdi) gerekliliği konusunda hemfikir olundu. Gönüllülük esasına göre kurulacak bir komitenin projeden sorumlu olmasının, çalışmaları kolaylaştıracağı ve projenin sahiplenilmesine neden olacağı belirtildi. Envanter olmadan yarımadada bir çalışmanın başlatılamayacağı, envanter çalışmasının ardından mevcut kooperatif ve birliklerin sayısının ortaya çıkması ve kapasitelerinin geliştirilmesi ile yeni birlik ve koperatiflerin kurulmasının gündeme gelebileceğinin altı çizildi.
TOPLANTILARA BÖLGE HALKI DA DAHİL EDİLMELİ
Çeşmelilerin katıldığı bir diğer çalışma grubu ise CHP Çeşme Kadınlar Kolu Başkanı Günseli Saatli’nin de aralarında olduğu ‘Yaşam Alanlarımıza RES İstemiyoruz’ grubuydu. Günseli Saatli Çeşme Aktüel’e verdiği özel demeçte, “Yarımada Ortak Yaşam Platformu’nun düzenlediği toplantıda Çeşme, Urla, Güzelbahçe, Seferihisar ve Karaburun’dan gelen sivil toplum kuruluşları temsilcileri yaşadığımız bölge ile sorunları ve isteklerini dile getirdiler. Ön planda doğayı, insan yaşamını korumak, yanlış yapılaşmaları önlemek vardı. Tabii deniz ve çöple ilgili sorunlar da konuşuldu. Sorunlarla ilgili 177 tane öneri üzerinde görüşler alındı. O görüşlerin ışığında öne çıkan 10 öneri maddesiyle ilgili Moderatör Nihat Demirkol tarafından sekiz çalışma grubu oluşturuldu. Belirlenen öneriler, önceden hazırlanan soru formlarında gruplar tarafından değerlendirilerek, bir nevi atölye çalışması gerçekleştirildi, proje çalışması yapıldı. İyi bir toplantı oldu. En azından bir şeye başlamak, yolu yarılamak demektir. Yarımadamızın ihtiyacı olan bir platform çalışmasıydı. İlk toplantı Seferihisar’da yapıldı, bundan sonraki toplantıların sırasıyla diğer ilçelerde yapılması uygun olacaktır. Yani devamı gelirse güzel olacak. Sonuç olarak önerim STK temsilcileriyle birlikte bölge halkının da toplantılara dahil edilmesi. Fikirlerini açıkça söylemeleri, gördükleri sorunları dile getirmeleri ve bunun ışığında ortak çözüm bulunması” dedi.
Konferansta ortaya çıkan bilgilerden oluşan raporların analizinin yapılmasının ardından yerel yönetimlerle paylaşılacak.