Çeşme Aktüel

Sevgilim yok, aşktan ziyade kariyer var

Sevgilim yok, aşktan ziyade kariyer var
545 views
09 Temmuz 2016 - 11:35

Şu sıralar tatil için Çeşme’de olan ünlü manken Tuğçe Aral, bayram sonrasında ilk single çalışması ‘Salına Salına’nın tanıtım kampanyası için enerji birikimi yapıyor..

foto1 (Small)Tuğçe Aral Gürcü kökenli bir ailenin kızı olarak, daha küçük yaşlarda yabancı dile yatkınlığını fark edince, bu konuda eğitim almak üzere kendini programladı. Önce lisede ‘Yabancı Dil Bölümü’nden derece ile mezun oldu, ardından Kocaeli Üniversitesi ‘İngilizce Öğretmenliği’ bölümünü bitirdi..

*****

Kendisini hiç programlamadığı, aklının ucundan geçmeyen modellik konusunu ise yakın dostları ona empoze etmeye başladığına yaşı 19’du. Gelişmiş, serpilmiş, vücut hatları yerine oturmuş güzel bir kızdı artık ve 1.77 boyuyla herkesin dikkatini çeker olmuştu..

Etrafındakiler, onun önünü bir güzellik yarışmasının açacağını sürekli olarak kulağına fısıldarken, Tuğçe Aral ruhundaki derin Gürcü terbiyesiyle, bunun ancak ailesinin izniyle olabileceğini biliyordu..

*****

Nihayetinde konuyu ailesine açtığında ve bir güzellik yarışmasına girme izni aldığında, hayatının rotasının bu derece değişeceğini o da bilmiyordu. En büyük destek annesinden gelmişti: “Namusunla çalıştığın sürece hep yayındayız” demiş, en güzel motivasyonu sağlamıştı..

*****

foto2 (Small)2010 yılında katıldığı yarışmayla keşfedildi ve modelliğe adım attı. Üniversitelerin tasarım yarışma defilelerinde, birçok modacının özel tasarım defilelerinde, Houte Couture ve İstanbul Fashion Week defilelerinde de sıklıkla yer almaya başlayan Tuğçe Aral, aynı dönemde Tiyatro Diksiyon ve Sunuculuk eğitimi aldı. Balkanlarda düzenlenen 2 ayrı modellik yarışmasında ise jüri üyeliği yaptı..

*****

Yurtdışı ve yurtiçinde birçok defile, katalog çekimleri ve marka çalışmaları ile modellik hayatına devam eden Tuğçe Aral, yine yakın dostlarının adeta arkadan ittirmesiyle stüdyoya girdi ve ilk single çalışması ‘Salına Salına’yı tamamladı..

Henüz PR çalışmaları bile başlamamışken, sosyal medya üzerinden müzikseverlerle buluşup, hayli olumlu tepkiler alan ‘Salına Salına’nın sözlerinin kendisi için özel yazılıp bestelendiğini vurgulayan Tuğçe Aral ile tatil için bulunduğu Çeşme’de bir söyleşi gerçekleştirdik..

*****

İşte çiçeği burnunda genç bir yeteneğin özel hayatıyla ilgili dile getirdikleri, gelecekle ilgili düşünceleri..

117 CM İLE GELEN ‘BAYAN BACAK’ UNVANI

foto3 (Small)Tuğçe Aral’ı tanıyalım öncelikle..

Ailem Gürcistan göçmeni ama ben 1991’de İstanbul’da doğdum, çocukluğum hep İstanbul’da geçti. Çemberlitaş Lisesi’ni dereceyle bitirdim, Kocaeli Üniversitesi mezunuyum. Sonra arkadaşlarım ve çevrem, “Uzun boylusun, çok uzun bacaklısın, git güzellik yarışmalarına katıl” diye ısrarlı olunca böyle bir yarışmaya gireyim dedim. İlk katıldığım 2010’daki yarışmada ilk üçe giremedim ama ‘Bayan Bacak’ unvanı verdiler bana. Yarışmadan sonra bu unvanla anılmaya ve ‘Türkiye’nin en uzun bacaklı modeli’ olarak basında yer almaya başladım. 117 cm ile Türkiye rekoru şimdi bende.

DOĞUŞTAN BİR YETENEKTİR MANKENLİK, HERKES OLAMAZ

Mankenliğe geçiş dönemiyle başlayalım mı?

Kocaeli Üniversitesi’nde İngilizce öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra iki yıl çeşitli okullarda stajyer öğretmen olarak çalıştım. O dönem mankenliğin bana çok yakın bir meslek olduğunu çoğu kişiden duyuyordum. Doğuştan bir yetenektir mankenlik. Herkes manken olamaz! Mankenliğe geçişim oldukça güzel oldu. En ünlü modacılar ve koreograflar ile çalışma fırsatım oldu. Merdivenleri birer birer güzel bir şekilde çıktım diyebilirim.

Seni kim keşfetti?

foto4 (Small)2010’daki yarışmada Başak Gürsoy beni keşfetmişti ve modellik yapmaya başlamıştım. İstanbul Fashion Week’te çıktım, Vakko, Esmod, Mango ve Sunset gibi sektörün önde gelen firmalarının defilelerine katıldım.

Bir güzellik yarışmasına katılmakla model olunabiliyor mu?

Olanlar var ama elbette olmamalı. Benim üç tescilim var. 2013’te Erkan Özerman’ın ‘Best Model of Turkey’ yarışmasına katıldım. O yarışmada mayoyu en iyi taşıyan ‘Best Swimsuit’ kategorisinde birinci seçildim. Ve kendi kendime “Yarışma birincisi seçilemeyeceğim, torpil gibi şeyler oluyor herhalde” dedim ve tam umudu kesmiştim ki, ‘Miss Freedom of the World Turkey’ yarışmasında birinci seçildim ve Kosova’da ülkemi temsil ettim.

HAYATTA HER ZAMAN ŞİKE VARDIR AMA BEN KARIŞMADIM, ALNIM AK

Bu yarışmalarda derece alacaklar günler öncesinden bellidir derler. Bu doğru mudur?

Hayatta her zaman şike vardır. Bu konu sadece güzellik yarışmalarında değil, müzik ödüllerinde de, sinema ödüllerinde de var. Nedense günümüzde ödül geceleri düzenleyen kişilerin yakın dostları hep ödüllere layık görülür. Ben şimdiye kadar katıldığım güzellik yarışmalarında birçok jürinin karşısında, çeşitli derecelendirmelere layık görüldüm. Kimseyi tanımıyordum ama 2014 yılında Miss Freedom of Turkey yarışmasında birinci olarak derece aldım. Jüri üyelerinin yüzde 90’ı beni tercih etti. Bir şike olaya karışmadım, hep söylediğim bir sözcük ‘Alnım ak’tır. Alnın ak ise bir yerlere gelmen daha kolay olur.

foto5 (Small)Jüri demişken, senin de jürilik yapmışlığın var?

Evet, bu arada artık ben de jüri olmaya başladım. Beş kez jüri üyeliği yaptım. Yakında yine Antalya’da bir güzellik yarışmasında jüri koltuğuna oturacağım. Bireysel olarak adaletli olmayı dikkat ediyorum.

SİNGLE ÇALIŞMASI NEDENİYLE YURT DIŞINDAN GELEN TEKLİFİ GERİ ÇEVİRDİM

Modellikle devam edelim. 117 cm bacak boyu ile her zaman ilgi odağı oluyorsun. Yurt dışından teklif var mı?

Bacak boyumu bilmeyen kalmadı diyebiliriz. İnstagram sayfam sayesinde yabancı bir ajans tarafından keşfedildim. Davet ettiler ve orada yaşamamı istediler. Ama karar aşamasında, single çalışmam ağır bastığı için olumlu dönüş yapmadım. Müzik kariyerine yöneleceğimi belirttim.

Yurt dışında ve Türkiye’de örnek aldığın mankenler?

Türkiye’de Güzide Duran’ı beğeniyorum. Yurt dışında Kendall Jenner.

Yurt dışında hangi defilede yer almak istersin?

Versace, tek geçerim..

TÜRKİYE’DE ESTETİKSİZ MANKEN BULMAK ARTIK ÇOK ZOR

Türkiye’deki mankenlik ile yurt dışındaki mankenliği karşılaştırdığımızda; yurt dışında doğallık ön plandayken, Türkiye’deki çoğu manken estetik kurbanı. Kaşlar botox, burun yapma, dudaklar slikon gibi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?

foto6 (Small)Benim çok hassas olduğum bir konu bu. Türkiye’de estetiksiz manken bulmak artık çok zor. Her suratta aynı bakış ve aynı ifade. Bakışlar da duygusuz.. Gerekmedikçe asla estetik yapılmamalı. Manken doğuştan güzel olmalı, sonradan değil. Ben estetiğe sağlık sorunları dışında kesinlikle karşıyım. Her bayan estetik yaptırabilir ama ekran önündekiler her şeyi dozunda yaptırmalı. Benim yüzümde hiç estetik yok, asla yaptırmam.

MODELLİK ASİLLİKTEN, GÜZELLİKTEN VE ZARAFETTEN GELİR

Bir açıklamanda, “Herkes manken olamaz, kendini manken zannedenler asla zirvede olamayacak” diyerek gündeme gelmiştin..

Ben, bacağı çarpık, kulağı kepçe, carwork (podyum yürüyüşü) yapamayan, duruşu olmayan birçok arkadaşla podyumu paylaşıyorum. Ve çok sinirleniyorum. Modellik asillikten, güzellikten ve zarafetten gelir. Bu arkadaşlar nasıl piyasaya girer? Bunları kim manken yapıyor? Gerçekten şaşırıyorum. Ben yüksekokul bitirdikten sonra da mankenliğe eğitimsiz başlamadım. Leydilik dersleri, dans dersleri, oyunculuk dersleri ve birçok dalda eğitim aldım. Her şeyin başı eğitimdir. Herkes bildiği işi yapmalı. Bir güzellik yarışmasına torpille katılıp, soluğu podyumda alıyorlar. Eğitim hak getire..

BAKIM, MANKENLERİN OLMAZSA OLMAZIDIR

Peki mankenlik mesleğine adım atacaklara ne gibi ipuçları verebilirsin? Neleri yapsınlar, neleri yapmasınlar?

Mankenlik sonradan olacak bir meslek değildir. Doğuştan olur.  Boy uzunluğu, vücut ölçüleri ve birçok özellik insana doğuştan gelir. Model olmak isteyen genç arkadaşlarımıza önerim, öncelikle tabii ki sporu sevmeleri. Yağlı yemeklerden uzak durmalı gerek. Alkol ve sigara kullanmamalılar. Yüzüne, cildine, vücuduna, saçlarına ve ellerine çok zaman ayırmaları gerek. Bakım, mankenlerin olmazsa olmazıdır. Her zaman sağlıklı besinler tüketmeleri gerek.

DEMET AKALIN İDOLDÜR

Çoğu manken 30 yaşını geçtikten sonra, sesi de biraz güzelse, bir albüm yapıyor. Aralarında başarılı olan iki isim var. Fantazi Müzik’te Petek Dinçöz, Pop Müzik’te Demet Akalın. Sen erken davrandın, 25 yaşında ilk single’ını çıkardın. Demet Akalın hakkında neler düşünüyorsun?

Demet Akalın idoldür. Ben yürüyeceğim bu yolda her zaman Demet Akalın’ı örnek alacağım. Türkiye’de pop müziğin kraliçesi bence Demet’tir. Diğer manken arkadaşlara da başarılar dilerim. Emeğe her zaman saygımız sonsuz.

AYNI TIRNAKLAR BENDE DE VAR, HATTA DAHA UZUNU

Petek Dinçöz..

Milliyet ve Hürriyet gibi birçok haber portalında ‘Assolist Tuğçe’ haberleri yer aldı. Mutlu oldum çünkü bizim meslekten şarkıcılığa geçenler arasında assolistlik payesi Petek Dinçöz’dedir. Kendisini de severim. Bulunduğu yere kendi tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmeyi başardı. Aynı tırnaklar bende de var, hatta daha uzunu.. Onun için beni daha ilk single çalışmamda assolist ilan ettiler. Assolist olmak hiç kolay değil. Ama ben sesime güveniyorum. İnsan olarak kendime çok güveniyorum. Şan derslerim hala devam ediyor. Müzik her zaman eğitim alınarak ilerlenebilecek bir sanat dalıdır. Kısmetse ‘Son Assolist’ de ben olacağım.

Henüz 25 yaşındasın ama..

Mankenlik belli bir yaşa kadar olduğu için, modeller sanatın farklı dallarına yöneliyor. Bazıları şarkıcı, bazıları sunucu, bazıları da oyuncu olabiliyor. Ben henüz 25 yaşımdayım, erken bir geçiş oldu ama ben hayatla mücadeleye zaten erken yaşta başladım.

“ŞARKICI OLDUM” DEMEKLE ŞARKICI OLUNMUYOR

Peki bu geçişe karar vermenle, mankenliğe başlarken yaptığın gibi, eğitim yine ön plana çıktı mı?

Biraz önce söylediğim gibi, sonuçta üç ayrı tescilim var. Model olarak en Top markalarla çalıştım, en güzey defilelerde yer aldım. Modellik emekli oluncaya kadar yapılamadığı için, “Ne yapsam, nereye geçiş yapsam” diye düşünmeye başladım. Bir dönem sunuculuk yaptım. Bu defa “Sesin güzel şarkıcılık yap” dediler. Ama benim eğitimim yoktu. “O zaman eğitimini al* dediler, ben de şan derslerine başladım. Özellikle diyafram ve eksik kaldığım konularda şan derslerini tamamladım. Uzun bir süreç oldu ama iyi oldu. “Şarkıcı oldum” demekle şarkıcı olunmuyor.

Neden pop müzik?

Sesim normalde slow müziğe yatkın. Daha çok Sezen Aksu, Niran Ünsal, Yıldız Tilbe tarzında söylüyorum ki zor olanı budur. Model şarkıcılar genelde Pop müzikle çıkarlar, kolay olsun, fazla performans gerektirmesin diye. Bana gelince; açıkçası biraz ticari düşünmek gerekiyordu, bir de mevsim yaz olunca, hareketli ve cıvıl cıvıl bir şey olsun istedik, 2-3 parça sonra slow müzikle devam etmeyi, kendi tarzıma dönmeyi planlıyoruz.

SLOW ŞARKILAR SESİME DAHA ÇOK YAKIŞIYOR

Yani ilerde olacaksa, bir slow albüm mü olacak?

Ben zaten slow şarkıları daha çok seviyorum. Sesime daha çok yakıştığını düşünüyorum. 90’lı yılların nağmeli slow şarkılarına bayılıyorum.

Aslında repertuarımda yok yok.. Arabesk, pop, fantezi, slow, her tarz şarkıyı severek seslendiriyorum. Uzun süredir aldığım eğitimlerden dolayı, hocalarımdan aldığım yorumlar da hep pozitif oldu. Ben vokalsiz katılacağım her canlı yayın programında solo yapabilirim. Bazıları gibi sadece playback yapmam. Ya da rahatsızım gibi küçük yalanlar söylemem. İnsan en başta kendine güvenmeli, ki her zaman attığı adımlar sağlam olabilsin..

BANA ÖZEL ŞARKI SÖZÜ VE BESTE

Gelelim single’a.. Aslan Sayım imzalı Salına Salına isimli single çalışmanız çıktı. Bu proje nasıl oldu?

Uzun bir süreç yaşadım şarkı bulma konusunda. Çünkü piyasada çok şarkı, beste vardı. En az 50 şarkı dinledim ve içime sineni maalesef bulamadım. Sevgili menajerim Aslan Sayım, ‘Salına Salına’ isimli bir şarkı hazırladığını ve benim için yazdığını söyledi. Ben şarkının sözlerine bayıldım. “Seni bıyığından öpsünler” gibi güzel cümleler yer alıyor. İlk kez bana özel şarkı sözü yazdı Aslan’ım. Çevreden yorumlar hep sempatik ve güzel geldi. Klibimiz Evren Davut yönetmenliğinde Kilyos’ta çekildi. Modacım sevgili Timuçin Denizmen harika mayolar hazırladı. Sonunda kendimi hazır hissedip bu mecraya girdim.

Sosyal medyada durum nasıl?

Günden güne sosyal hesaplarım büyüyor. Güzel mesajlar alıyorum, onlara da teşekkür ediyorum..

AVRUPA’DA DÜET YAYGIN, BİZDE BİNDE BİR OLUYOR

Peki düet yapma gibi bir düşüncen var mı? Varsa kiminle yapmak istersin?

Hiç düşünmemiştim düeti, ama neden olmasın. Kim olabilir? Edis olabilir. İnanılmaz başarılı bir sanatçı, geçen yıla damgasını vurmuştu. Avrupa’da bu daha yaygın, biz de yok maalesef. Binde bir oluyor ama keşke olsa.

Tarkan’la örneğin..

Ne demek elbette, Tarkan bir mega star, Murat Boz’la da düet yapmak isterim.

MODELLİKTE BU TÜR KURALLARIM OLMADI, OYUNCULUKTA DA OLMAZ

Oyunculuğa sıcak bakıyor musun?

Bana son zamanlarda daha çok teklif gelmeye başladı. Ben senaryo konusunda hassasım, çünkü karakterime uyabilecek bir rol olmalı ki, işi hakkıyla yapabileyim.

‘Sanat için soyunma’ diye bir kavram var..

Sanat için soyunma konusunda benim kurallarım yok. Modellikte de kuralım olmadı. “Bikini giymem”  diyen modeller piyasamızda hala çalışıyor ama çok yanlış bir düşünce. Model her şeyi giyer ve taşır. Tabi gerçek modelse. Sanat için soyunmak klişesi aslında çok önemli değil. Artık “Öpüşmem” diyen başrol oyuncuları pek kalmadı. Zaten Yeşilçam klasikleri neden unutulmuyor? Her sahneyi, her kareyi yaşayarak, gerçekçiliğiyle çekiyorlar. Mesela bir Banu Alkan sahneleri unutulamaz. Ahu Tuğba, Hülya Avşar her rolü hakkını vererek yaptılar. Türkan Şoray bakışları ile oynardı. Hala unutulmaz. Efsaneler hiçbir zorluktan kaçmadılar. Günümüzde kalıcı olmak için oyuncu rolünü küçümsemeden yapmalı.

SEVGİLİM YOK, AŞKTAN ZİYADE KARİYER VAR

Biraz da aşktan bahsetsek..

Şu anda sevgilim yok. Aşktan ziyade iş diyeceğim. Klasik olacak ama gerçekten iş daha önemli. İşte ilk single’ım çıktı, devamını da getirmek istiyorum. Başlangıçta “Bir single çıkaralım, sonrasına bakarız, olmazsa bırakırız” diye düşünmüştüm ama şimdi devamının gelmesini çok istiyorum. İşin içine girince daha farklı oluyormuş, insan devam etsin istiyor.

RAFET EL ROMAN’LA SADECE KLİP İÇİN GÖRÜŞTÜK

Adın bazı kişilerle anıldı..

Özel hayatım hakkında hiçbir zaman açıklama yapmadım. Ama sessizliğimi bozmak zorundayım, çünkü hep bu sorularla karşılaşıyorum. Baştan söyleyeyim, çok talihsiz şeylerdi onlar. İlk Rafet El Roman’la 2013’te adım geçti. Tolgahan Sayışman ile derken sonra da Mehmet Ali Erbil’le anıldım. Ama üçüyle de gerçekten bir şey olmadı, özel durum yaşanmadı. Belki birlikte oturup kahve içmişizdir o kadar. Rafet El Roman’la sadece klip için görüşmüştük, bir klibinde oynayacaktım. Nasıl olduysa basında haberler yer almaya başladı. Onların basın gücü, birkaç sene evvel benden fazla olduğu için diyelim. Öyle bir şey yaptılar. Cevap vermediğiniz zaman da ‘Kedi uzanamadığı ciğere …’ der gibi şeyler de çıkartıyorlar.

ASANSÖR ÇIKIŞI KARŞIMIZDA BİRDEN KAMERALAR BELİRDİ

Mehmet Ali Erbil?

Mehmet Ali Erbil ile Kıbrıs tatilinde tanıştık. Asansörle odalarımıza çıkarken bir anda kameralar tarafından yakalandık ve farklı şekilde lanse edildi. Bazı magazin yorumcuları hakkımda ileri geri konuştu. Biri benimle polemik yapmak için kendini çok paraladı. Ben yine sessizliğimi korudum. İsim vermek istemiyorum ama o yorumcu bayan kara listemde.

TELEFONUMA MESAJLAR DA GELİYOR, BULUNDUĞUM ORTAMA GELENLER DE OLUYOR

Erkekler sana nasıl yaklaşmaya çalışıyorlar?

Benimle farklı yollardan iletişime geçmek istiyorlar ama ben oralı olmuyorum. Birçok kez telefonuma mesajlar geldi. Bazıları bulunduğum ortamlara geldi. Benim alnım ak, ben yanlışı değil doğruyu seçerim. Özel hayatıma her zaman çok dikkat ediyorum. Hiç biriyle aşk yaşamadım. Çünkü erkeklerin amacı hep aynı.

ÇEŞME’YLE TANIŞMAK İÇİN GEÇ KALMIŞIM, TELAFİ EDECEĞİM

Son sorum Çeşme..

Çeşme’ye ilk gelişim, genelde Bodrum’u tercih ederdim. Ama Çeşme’yi gerçekten çok beğendim. Zaten son 4 yıldır Kıbrıs’ta tatil yapıyordum. İşim gereği, çekimler, açılışlar vs. Bizim mesleğimiz orada biraz daha değerli, çünkü model yok. Geçen sene bir ara Bodrum’da ve Antalya’da tatil yaptım. Çeşme’ye hiç gelmemiştim. Çok güzel bir yer gerçekten ve artık bundan sonra sık sık geleceğim. Alaçatı’ya bayıldım, Tuval’de yemek yedik, Tren’e gittik. Programımızda Aya Yorgi var. Ilıca’nın plajını çok beğendim. Port Alaçatı bir harika. İnsanlar. çok sıcak ve samimi. Çeşme’yi herkesin gelip görmesini isterim. Hatta yeni klip çekimi için yer bile baktık, güzel koylar var. Tanışmakta geç kalmışım, mutlaka telafi edeceğim..

Dergimizle iletişime geçip, bu keyifli röportajı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Çeşme Aktüel ailesi olarak kariyerinde başarılar diliyoruz..

Sevgili Fulyacım röportaj için ben çok teşekkür ederim. Çeşme benim için sizin güzel derginiz ile daha anlamlı daha keyifli. Okurlarımıza sevgilerimi iletiyorum..

Yarımada Lezzetleri
Çeşme nöbetçi eczaneleri

Çeşme Aktüel basın meslek ilkelerine uyar. Sitede yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir. Sitede yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

dorokolomontodurunkibelekşisoryollaki tamaharoşi mikoloji fataaamilrok vilork morokarşzorfali porraki şıllitorriki pulliji filletulpu lullu