Merhum Mustafa Vehbi Koç anısına Koç Üniversitesi bünyesinde kurulan Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü’nün Çeşme’deki kampüs yeri tahsisi için mutabakata varıldı..

Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, Sosyal Bilimler ve İnsani Bilimler Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü bünyesinde kurulan Çeşme Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü ile ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Çeşme’ye geldi. Koç Holding Baş Hukuk Müşaviri Kenan Yılmaz ve Türkiye Sualtı Arkeolojisi (TİNA) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aydemir ile birlikte Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ı makamında ziyaret eden Prof. İnan, sürdürülen çalışmalarda arazi tahsisi seviyesine gelindiğini söyledi.

DİSİPLİNLERARASI, BİLİMLERARASI BİR MERKEZ

Sualtı Arkeolojisi’nin, kara arkeolojisinden ayrı bir disiplin olarak dünyada ilk defa Türkiye’de, 1960’lı yıllarda George Bass sayesinde bilimsel kimlik kazandığının altını çizen Rektör Umran İnan, “Arkeoloji bölümümüz şu anda Türkiye’de en üst düzeyde İngilizce eğitim veren bölüm ve bizim de en büyük bölümlerimizden bir tanesi. 12 kişilik bir öğretim üyesi grubu var. Üniversitemiz çok değerli insanları çekebilecek durumda. Yeni alınacaklar ve mevcut öğretim üyelerinin bir kısmı Çeşme’de de görev yapacak. Burası Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü altında disiplinlerarası bir merkez olacak. Mühendislik fakültesinden, diğer fakültelerden de arkadaşlarımızın görev yapacağı bilimlerarası bir merkez” diye konuştu.

BAŞKAN DALGIÇ’A İADE-İ ZİYARET VE TEŞEKKÜR

Koç Üniversitesi bünyesinde İngilizce eğitim verecek Çeşme Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü fikrinin geçtiğimiz yıl Mayıs ayında TİNA Vakfı Başkanı Oğuz Aydemir tarafından teklif edildiğini belirten Prof Umran İnan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kısa sürede hayli yol katettik. Yer konusu önemliydi. Çeşme Belediyesi olabilecek en iyi yerlerden birinde bize ev sahipliği yapacağını taahhüt etti. Geçen yıl 29 Mayıs’ta Çeşme’ye gelip bize tahsis için teklif edilen yeri gördüm ve çok beğendim. Bu tarihten iki hafta sonra ise bu kez İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Çeşme Belediye Başkanı’mız Muhittin Dalgıç, TİNA Başkanı Oğuz Aydemir ve Aziz Kocaoğlu ile birlikte bir yol haritası çizdik. Ben projeyi Koç Vakfı Mütevelli Heyeti ile üniversite yetkili kurullarında sundum. Resmi onayların alınmasından sonra 1 Kasım 2016’da öğretim üyesi için ilana çıktık. Son olarak 27 Ocak tarihinde Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç bizi İstanbul’daki merkez kampüsümüzde ziyaret etti. Son gelişmeleri değerlendirdik. Bu arada diğer prosedürler de tamamlandı ve sıra Şifne bölgesinde bize tahsis edilecek yeri Çeşme Belediyesi’nden resmi bir yazıyla talep etmeye geldi. Bundan sonraki işlemler için Baş Hukuk Müşaviri’miz Kenan Yılmaz da burada. Bu gelişimiz bir anlamda da Başkan Dalgıç’a iade-i ziyaret ve kendilerine teşekkür etmekti.”

KOMİSYON KURULDU, ÖĞRETİM ÜYELERİ SEÇİLİYOR

Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü’ne alacakları öğretim üyelerinin seçimi için, 5 kişilik bir öğretim üyesi araştırma komisyonu oluşturduklarını, komisyonun başında ise çok önemli bir arkeoloji profesörü olan Chris Roosevelt’in bulunduğunu vurgulayan Rektör İnan, “Kendisi, ABD’de en uzun süre başkanlık yapmış Franklin D. Roosevelt’in torununun oğlu ve bizde çalışıyor. Lidya kazıları yapıyor, Türkçe biliyor. Onun başkanlığındaki 5 kişilik komitemizde arkeoloji bölümü dekanı ve o fakülteden bir başka arkeolog, iki tane de fakülte dışından kişi var. Biri mühendislik fakültesinden, diğeri de değişik fakültelerden olabiliyor. Bu komite ilana çıktı. Normalde bizim ilanlarımıza 60-70 kişi başvurur. Bu alan çok özel olduğu için 20’yi geçmez. Bu başvurular arasından bir kısa liste oluşturulur. Bu listedekiler bir günlük mülakat için kampüse getirilir ve bir çok kimseyle görüştürülür. Rektör, rektör yardımcıları, dekanlarla.. Bir de arkeoloji bölümüne bir sunum yapıyorlar. Soru-cevap da oluyor. Sonra da bu kısa listedeki kişiler arasından bir seçim yapılıyor. Üniversitenin bir yönetim kurulu var. Bütün dekanlar, bazı seçilmiş üyelerden oluşuyor ve seçilen kişiye ‘Evet’ derse, dosya mütevelli heyete geliyor ve onaylanıyor. Çünkü heyetin şu olmasın da, bu olsun dediği pek görülmemiştir. Sonuçta komite 20’ye yakın başvuru arasından; birisi bayağı tecrübeli, diğeri henüz kariyerinin başlangıcında olan iki adayı mülakata çağırdı. Bunlardan tecrübeli olanı Fred Hocker. Kendisine bir teklif hazırlamakla meşgulüz. Onun ne yapacağına bağlı olarak diğerine de teklif götüreceğiz. Diğer kişi de Matthew Harpster. Listemizde 3 tane de genç var, onları henüz mülakata çağırmadık. Gördüğünüz gibi bir taraftan öğretim kadromuzu oluşturuyoruz. diğer taraftan kampüsümüzün startını veriyoruz” dedi.

ŞİFNE’DE KARAR KILINDI

Kampüsle ilgili gelinen aşamada Şifne’deki arazinin artık ön plana çıktığını söyleyen Prof. İnan konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:

“Bize tahsisi konusunda bünyemizde düğmeye basmış durumdayız. Bizim için bu tahsisin ücretsiz ve süresiz olması önemli. Daha önceki konuşmalarımıza istinaden, 20-25 dönümlük arazide biz belki 3-5 bin metrekarelik bir tesis yapacağız. Ayrıca kıyıyı da kullanacağız, belki çıkarılan objelerin saklanması için bir havuzlar grubu oluşturulabilir. Parsellerin birleştirilmesiyle yaklaşık 40 dönümlük bir kampüs alanı söz konusu. Şimdi bu konuda ilerlemek ve resmiyete dökmek istiyoruz.”

İKİ DEĞERLİ MARKADAN YEPYENİ ULUSLARARASI BİR DEĞER ORTAYA ÇIKIYOR

Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, üzerlerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceklerini ifade ederek, “Koç Üniversitesi’nin bölümlerinin Çeşme’de açılmasını biz de çok istiyoruz. Koç Üniversitesi de Çeşme gibi değerli bir marka. Bu iki markadan uluslararası çapta yepyeni bir değer ortaya çıkacaktır. Umran Bey’e İstanbul’da Ocak ayındaki son görüşmemizde, ‘Projenin altlığını hazırlayın ve resmi talebinizle birlikte gelin ki, ilerleyebilelim’ demiştim. Kendisi de, ‘Biz devlet üniversitesi olmadığımız için çabuk ilerleriz’ demişti. Gerçekten de daha bir yıl dolmadan yer tahsisi seviyesine gelinmesi, Türkiye’de sık rastlanan bir olay değil. Biz konuyu belediye meclisinde de, kendi grubumuzda da konuştuk. Bir SİT İrdeleme çalışması yürütülüyor, yakında bitecek. Üzerimize düşen neyse, gerekirse meclisi gece toplayarak projenin ilerlemesine katkı koyarız. Bu gidişle Çeşme Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü’nün 2018 – 19 öğretim yılında eğitime başlayacak seviyeye geleceğinden kuşkum yok. Bu da bizi çok mutlu ediyor” dedi.

EN İDEAL YER ÇEŞME’YDİ

Merhum Mustafa Vehbi Koç’un TİNA Vakfı kurucuları arasında yer aldığına ve vakfa en fazla destek veren kişi olduğuna dikkat çeken Oğuz Aydemir ise, onun anısına kurulan Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü kampüsü için Çeşme’nin en ideal yer olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“TİNA Vakfı’nın başlıca hedefleri arasında; Mustafa Vehbi Koç’un misyonunu desteklemek, deniz ve sualtı arkeoloji araştırmaları konusunda Türkiye’de uluslararası saygınlığı olan bir bölüm oluşturmak, ilgili Türk ve dünya bilim adamları tarafından yapılan etkili araştırmaları teşvik etmektir. Bu amaçla Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü’nün kampüsünün Çeşme’de yapılmasını önerdik. Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi uygun gördü. Çeşme çok önemli bir bilimsel araştırma merkezi kazanırken, bilim insanları da huzurla görev yapacakları bir beldede çalışmanın keyfini sürecek. Ortaya çıkan sinerji tam bir Win Win / Kazan Kazan’dır. Bu durumdan herkes memnun. TİNA Vakfı olarak başta Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Rektör Umran İnan, Baş Hukuk Müşaviri Kenan Yılmaz olmak üzere desteklerini esirgemeyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Urla Düşünce ve Fikir Platormu (Think Thank) Başkanı İbrahim Yüncü, Alaattin Yüksel, Bilgin Erünal ve Kadri İldiri ile emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”

MARİNA İLE ENSTİTÜ GÜZEL BİR SİNERJİ OLUŞTURABİLİR

Koç Holding Baş Hukuk Müşaviri Kenan Yılmaz da Çeşme Belediye Başkanı Dalgıç’tan kampüs arazisi yakınlarında yapılması planlanan marina ile ilgili bilgi aldı ve Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü’ne katkıları nedeniyle kendisine teşekkür etti. Yılmaz, “Bu konudaki destekleriniz için çok müteşekkiriz. Sizin ve TİNA Başkanı’mız Oğuz Bey’in yardımıyla, böyle bir imkanın Koç Üniversitesi ve ülkemize sunulmuş olması bizi mutlu ediyor. Bir an önce ilerlemek istiyoruz, resmi müracaatımızı birkaç gün içinde yapacağız. Onun detaylarını konuşmak için bu toplantıya katılmaktan da, burada bu projeye destek veren arkadaşlarımızla tekrar buluşmaktan da onur duyduk. Koç Üniversitesi çok uzun vadeli çalışan bir üniversite ve tahsis sonrasında sorun yaşamak istemeyiz. Biz bir işe girdik mi, mutlaka başarılı olmalıyız. Çünkü büyük kaynak yatırımlarıyla geliyoruz. Dolayısıyla uzun vadede önümüzü görmemiz lazım. Bu nedenle yakınımızdaki marina ile ilgili de yönetime bir rapor sunacağım. Ulaştırma Bakanlığı tarafından ihaleye çıkılmış. İlgilenebiliriz aslında ve Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü ile güzel bir sinerji oluşturabilir” dedi.