Dış ülke bazında en çok Güney Amerika’da Şili ve Arjantin’e ihracat yapan, dünya ve Türkiye genelinde 2 bin bayisi olan firma, Türkiye’de bir ilk olan ve üç ay önce piyasaya sürdükleri renk tonajlarının açıktan koyuya uygulandığı dijital baskı perdelik kumaş ürünlerini de Çeşme’de düzenledikleri fuarda görücüye çıkardı..

Tunaboylu  tekstil firması tarafından 10-12 Mart tarihleri arasında Ilıca Otel’de düzenlenen 2. Toptan Tekstil Fuarı’nda 1 milyon metre mefruşat ve perdelik kumaş üç gün içinde satılarak Ege Bölgesi’nde bir rekor kırıldı. Firma tarafından davet edilen ve üç gün boyunca Ilıca Hotel’de ağırlanan 650 bayi yetkilisi için, 15 TIR ile getirilen kumaşlar 4 bin metrekarelik Ilıca Otel Kongre ve Sergi Merkezi salonunda sergilendi.

MÜŞTERİMİZLE DOST, ARKADAŞ OLDUK

İlki geçtiğimiz yıl Altın Yunus Otel’de düzenlenen fuarı bu yıl ikinci kez organize eden İzmir merkezli firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tunaboylu, üç gün içinde hedefe ulaşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, hem müşterilerinin hem de kendilerinin Çeşme’den mutlu ayrıldıklarını söyledi. Yurt dışı ve Türkiye genelinde toplam 2 bin bayileri olduğunu belirten Tunaboylu, “Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her yerde ürünlerimiz satılıyor. Yurt dışından da en çok Güney Amerika’da Şili ve Arjantin’e ihracat yapıyoruz. Zaten Türkiye’nin tekstilde bir marka olduğu bütün dünya tarafından biliniyor ve kabul ediliyor. Bu yolda ilerlemeye devam ediyoruz. Müşteri firmaya inandığı ve güvendiği zaman talep de yükselmeye başlıyor. Artık müşteriyle iş ilişkilerinden ziyade arkadaş ve dost olduk” diye konuştu.

DÜNYADA BÜYÜK İŞLER KALMADI

Mefruşat ve perdelik tekstilinde bir kriz olmadığını, bir işte başarılı olmak için çok çalışmak, işini sahiplenmek ve mücadeleyi bırakmamak gerektiğini vurgulayan Ahmet Tunaboylu sözlerini şöyle sürdürdü: “Top bize gelmiyorsa biz topa gideceğiz. Krizden etkilenmemek için bu işin başka yolu yok. Mutlaka dünyada bir yerlerde mal ihtiyacı vardır. Sen gidersen sen satarsın, başkası giderse başkası satar. Dünyanın her yerinde bu böyle. Evleneni, evini değiştireni, dolayısıyla mal ihtiyacı var. Önemli olan oraya o malı kimin sattığı. Yurtdışındaki firma, ‘Ben 50-100 top kumaş için Türkiye’ye mal almaya gitmem’ diyor. Sen gidersen 50 top kumaş ona, 100 top kumaş diğerine, 500 top kumaş ötekine satar dönersin. Büyük işler kalmadı artık dünyada. Hep ufak işler var ama çok var.”

2017 TREND RENKLERİ UÇUK PEMBE, TURKUAZ, PUDRA RENGİ, KREM VE GRİNİN TONLARI

Firmanın İş Geliştirme Müdürü Zerrin Tunaboylu Ülken ise Türkiye’de bir ilk olan ve üç ay önce piyasaya sürdükleri dijital baskı ürünleri, Casa Collezione, Flamente ve Aegean Blue ile Ege Bölge Distribütörü oldukları bir markanın ürün çeşitleriyle birlikte Çeşme’de düzenledikleri fuarda bayilerinin beğenisine sundukları ifade ederek, “Bu ürünümüzde kumaşlarda aynı renk tonlarının tonajlarını koyudan açığa doğru indirdik. Müşterilerimiz çok beğendi. Şimdiden perdelerde 2017’nin modası olacağının sinyalini verdi. Ayrıca bu yıl perdelerde uçuk pembe, turkuaz, pudra rengi, krem ve grinin tonları trend olan renkler. Portföyümüzde 21 çeşit renk var. Geçişli tonlar daha çok tercih ediliyor. Anadolu’nun bir kısmı genelde krem rengi kullanıyor, renkli ürünleri pek fazla tercih etmiyor. Ama Ege ve Marmara Bölgeleri ile Antalya civarı daha çok renkli ve krem tonları üzerinde duruyorlar” şeklinde konuştu.

GENÇ NESİLE KENDİMİZİ KABUL ETTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ

İstanbul merkezli Genel Tekstil CEO’su Harun Tavaşi tekstil fuarına hem etkinliği görmek, hem de sektördeki oyuncularla tanışmak, ne tarz ürünlerin bu sene moda olduğunu görmek için geldiklerinin altını çizerek şöyle konuştu: “Açıkçası şaşkınlıkla izledim ve fuarı çok başarılı buldum. Biz kendilerine mal tedarik ediyoruz. Bizimkisi sadece iş ilişkisi değil, biraz da dostluk ilişkisi. Biz Türkiye’deki genç nesle ve nüfusa çok inanıyoruz. Bu yönde de her sene kendimizi ve müşterilerimizi yenileyerek, onlara daha farklı sunumlar yaparak, onları da bu sunumlara ortak ederek genç nesle kendimizi kabul ettirmeye çalışıyoruz. Farkımız oradan geliyor. Türkiye’de büyük bir genç nesil nüfus var ve her sene evlenen sayısının 500 binden fazla olduğunu gösterir bir istatistik var. Biz 30 ülkeye ihracat yapıyoruz. Her ülkenin de sizden değişik beklentileri var, her ülkenin gereksinimleri farklı. Onların bu gereksinimlerini iyi okursanız, herkese bir ekmek kapısı var. Ama dünyada işler eskiye oranla çok daha zor. İşini önemseyen, pazarlama stratejini iyi kuran ayakta kalıyor. Bugün Çeşme’de gördüğüm bayiler işinin ehli olmuş. Kendilerini kutluyorum”

ÇİN MALLARIYLA OLAN REKABETİ LEHİMİZE ÇEVİRİYORUZ

Çin’den yapılan ithalatta yerli üreticiye bazı korumalar getirildiğini vurgulayan Tavaşi, ”Devletimiz üreticiyi çok destekliyor. İthal kumaş ve ürünlere gümrük koyuyor. Türkiye’nin en büyük hedefi daha fazla istihdam sağlamak, bu da biz üreticilere düşüyor. Biz bu bilinçle rağbet gören kumaşlar yaparak, hem Çin malları ile olan rekabeti kendi lehimize çeviriyoruz, hem de devletin bize sağladığı anti dampingler ve gümrük vergileri gibi desteklerle buradaki üretimimizi daha da arttırıyoruz” dedi.

TURİZMCİLERDE HER KITADA TANITIM YAPMALI

Ilıca Hotel Genel Müdürü Yakup Demir ise turizm sektöründe sürekli krizlerle karşılaştıklarını, bunun tekstilde de aynı şekilde olduğunu düşündüğünü, ancak ev sahipliği yaptıkları fuar sonrası yanıldığını anladığını kaydederek şunları söyledi: “İşini güzel, sistemli ve konseptli yapan firmaların her türlü krize karşı direndiğini, daha çok mal sattığını ve krizi fırsata çevirdiğini gördük. Fuarı düzenleyen tekstil firması da bunlardan bir tanesi. Kendilerini kutluyor, Çeşme’de böyle bir fuarı düzenledikleri için ayrıca teşekkür ediyoruz. Biz turizmde hedeflerimizi çok yükseltmemiştik ama tekstildeki hedefleri gördükten sonra turizmci olarak daha çok çalışmamız gerektiğini anladım. Biz Güney Amerika’ya kadar neden gidemiyoruz, oralardan neden turist getiremiyoruz. 80 ülkeye ihracat yapan tekstilciler gibi, Türkiye’ye turist getirmek için çaba sarf etmemiz lazım. Avrupa’dan turist olmadığında dönelim Güney Amerika’ya, orada kriz olduğunda dönelim Uzakdoğu’ya. Bütün kıtalarda turizmi tanıtmamız lazım. Tekstilde olduğu gibi. Böylesine başarılı bir fuara ev sahipliği yapmaktan ve firmanın belirlediği hedefine ulaşmasından mutluluk duyduk, başarıların devamını diliyorum.”